Zamanımız azaldıkça kendi doğrularımızı, farklarımızı daha net buluyoruz.
Genel geçer doğrulara takılmanın anlamsızlığı gelip oturuyor kalbimizin ortasına…
Kaçanı kovalamadım ya da kovalayandan kaçmadım. Emeğe verilen değer ve zamana da saygı duydum. Bugünlerde pek bir duyar olduğum moda gibi sözcükler Proje-strateji ?? İlişkiler ya da çocuklarıma asla PROJE gözüyle bakmadım. Strateji uygulamadım. Bu iki kelimenin doğru ve etkili alanı iş hayatı idi. Orada yeterince ve doğru şekilde kullandım. İşimde çok başarılı oldum, genede işimizin sadece yaşamamız için bir araç olduğunu da ve takım arkadaşlarımın “insanın” esas olduğunu da aklımdan hiç çıkarmadım. Çok çalıştım ama insanüstü hırslara kapılmadım, ünvanların o masa ve kartvizitlerde kaldığını ,oyun bittiğinde şah ve piyonun aynı kutuya girdiğini unutmadım..
Mesela arkadaş olmak daha değerliydi sevgili olmaktan ve sürdürmek arkadaşlığı aşktan bağımsız..
Mesela kimseye küsmedim ben. Sadece hayatımdaki yerlerini değiştirdim. Hani çiçekler vardır birini alır baş köşeye koyarsınız da yerini beğenmez, ışığı suyu fazla gelir. O zaman verdiğinizi azaltmanız oradan alıp başka bir yere koymanız gerekir aynen öyle yaptım.
Mesela sevmekten hiç vazgeçmedim hep daha çok sevdim daha hesapsız. Şunu unutmadan tabii :Sevgi karşılıksızdır evet, Saygı asla!.
Kızlarımdan dolayı 17 yaş grubu geniş bir sosyal çevrem daha oldu buraya alamadığım (çok kalabalıklar) bu sabahki iki konuşma düşündürdü beni büyüdüm mü gerçekten yeterince yaş alsam da? Çünkü bazen karşınızda 50 yaşında ürkek şımarık çocuklar bazen de 16 yaşında olgun, yürekli koca adamlar, kadınlar oluyor. Anladım ki yaş almakla olmuyor.
Sonra mesela “bulduğundan iyi bırakmak” terimi benim için eşyalar ve mekanlar için değil en çok da dokunduğum her hayat, her insan için ilkem oldu. Şükür. Hiç tereddütsüz söyleyebilirim ki herşeyi ve herkesi bulduğumdan daha iyi bıraktım hep.
Zamanımız varsa neleri sorgulayacağız daha neler öğreneceğiz birlikte…Artık tek telaşım daha az zamanda daha daha çok öğrenmek ve biliyorum ki bu İNSAN sız olmaz. Sizlersiz olmaz…Çoğalmadan olmaz.
Kapılar kapalı görünür belki , ama kilitli değildir aslında gidip açmaya içeri girmeye cesaretiniz yoksa kilitli olduğu önyargısı yapışır yakanıza. Zamanımız azaldıkça acele ediyorum daha çok insanın daha kapılarını aralamaya.. Deneyimler duvarlar ördüreceğine daha çok deneme enerjiniz olsun. Önünüzde kapılar var açılacak, yollar var çıkılacak, gezi planları var zihnin derinliklerine, çiçeklerimiz var kendi yerlerini bulacak.
Zamanımız var avucumuzda ya tutulacak ya habersizce akacak.
Hadi benkaçtım …
Kibele Gökçe